Değerli 'DOST'lar bugün sizlere 'KADER' ve
'KAZA' ile ilgili bizde açığa çıkanları
anlaşılır şekilde yazmaya
çalışacağım..Öncelikle 'AMENTÜ' de
bildirilen 'İMAN'ın şartlarından biri olan 'KADER'e
'İMAN'ı anlamak ve yaşamak önemlidir.
'KADER' kelime anlamı itibariyle bir şeyi ölçü,
denge, düzen ve plan dahilinde
miktara göre yapma anlamındadır.. Bizi
ilgilendiren yanı ise 'MANA' açışından
yazacak olursak 'KADER' 'ALLAH'ın zaman
mekan kavramı olmadan 'İLİM'indeki sonsuz 'MANA'larının
'SEYR'edilir hale gelmesi için.!. belli bir
ölçü, denge, düzen, plan dahilinde
düzenlemesine(Ana Sistemine) denir... Allah ol der 'OL'ur
ve her'AN' ayrı bir 'ŞAN'dadır..'O'.!! 'ZAMAN
ve MEKAN'dan münezzehtir.. Çünkü
Zaman ve Mekan yaradılmış olup, 'Allah' ise
'YARADAN'dır..'ALLAH' İlmi'nde 'Seyr'etmeyi
sistemli bir Plan dahilinde dilemiş ve 'OL
demesiyle 'O'An herşey 'OL'up bitmiştir.
Bunu anlamak öncelikle önemlidir..
'KAZA' ise yine kelime anlamıyla hükmetmek, meydana getirmek
anlamındadır.. Bu durumda 'MANA' açısından
baktığımızda Nasılki 'Kader' ALLAH'ın
İlmindeki Manaları Seyretmesi için belli bir
ölçü, Sistem, plan, denge içerisindeki
düzenlemesiydi, 'KAZA' ise 'ALLAH'ın bu
Kader'deki düzenlemeleri meydana getirmesi,
Hükmetmesi,
'SEYR'etmesidir..
Şimdi düşünmemiz gereken bir önemli hitab da
'Allah Ademi Kendi Sureti yani ismi
özellikleri üzeri yarattı' üzerine
yoğunlaşmaktır. Çünkü 'İNSAN' yaradılış 'OL'arak
'ALLAH'ın Esma' terkibinden 'OL'uştuğu için
İnsan'da olan Tüm özellikler 'RABB'ine
aittir.. Kişi 'OL'arak 'KENDİ'ndeki 'RABB'i
'TANI'mak gereklidir. Daha önceki bir
yazımda
İNANÇ-İMAN bütünleşmesi ile kendi hakikati olan 'ALLAH' ismi
özelliklerinin.! 'KENDİ'ndeki 'VARLIĞI' 'OL'uşturduğunu
'ANLA'tmış ve 'İMAN'ın şartlarının sadece
dil ile değil 'YAŞAYARAK'
olduğunu söylemiştim.. Devamında ise Kişi
Kendini Tanımaya başladığında önce 'RABB'ini
ve dolayısıyla 'ALEM'lerin 'RABB'i olan 'ALLAH'ı
bilerek 'Allaha İman' eder hale geldiğini,
nasibi ölçüsünde 'KENDİ'ndeki 'ESMA
İSİM'lerinin 'KUVVE'lerinin her birisinin
her'AN' açığa çıkışı ile 'MELEK'lerin
varlığına vakıf olmasına ve 'Meleklere
İman'ının gerçekleşmesine, Akabinde 'KENDİ'ndeki
varlığın 'HAKİKAT'ini anlamış olarakta
'KENDİ' yoktur 'O' vardır sadece gerçekliği
ile 'KURAN' 'SIR'larının açığa çıkmasına, ‘OKU'nası
hale gelmesine, dolayısıyla 'KURAN'ın
sırları açığa çıkıp okunup anlamaya
başlanıldığında 'ÖLÜM ÖTESİ'ini Yaşayarak
Yani Ölmeden Önce Ölmekle 'KADER'i dahilinde
yaradılış amacına uygun bir yaşam ile 'KUL'luğuna
devam edebilirliğini yazmıştım.
'KADER'i dahilinde yaradılış amacına uygun 'KUL'luk
bilinci ise; 'DIŞ'sal olarak beş duyu ile
algılanılan sınırlı bir düzenden, 'BEN'
düşüncesinden, her istediğimi 'BEN' yaparım
düşüncesinden sıyrılarak, 'ÖZ'de
'İnanç-İman' birleşmesi sonucu 'TEK' varlık
olan istediğini istediği gibi 'İRADE' eden 'ALLAH'ın
varlığı 'OL'duğunun 'ANLA'şılmasıdır.. Allah
bize yeter, O ne güzel vekildir ayetindeki
anlam ile de 'ALLAH'ı 'ÖZ'ünde 'VEKİL'
tutmakdır.. Allah Vekil.!.
FESUPHANALLAH.!.(Allah her türlü beşeri
vasıf ve noksanlıktan uzaktır).
Bu
yukarıda 'ANLA'tmaya çalıştığım 'HALL'er.! 'KİŞİ'nin
'ÖZ'ünde 'BOYUT' itibariyle
YAŞA'nması ve 'İnanç-İman' birleşmesi sonucu
'KENDİ'ndeki varlığın 'HAKİKAT'ini anlamış
olarak 'BEN' yokum sadece 'O' vardır
gerçekliği ile ortaya çıktığında
artık ! 'KİŞİ' 'O' 'YAŞA'nılan 'BOYUT'un
kendi 'ALGILA'ma sistemiyle varlığına devam
eder.. ŞuAN yaşanılan bu 'ALEM', bu Boyut
ise kendi algılamasından dolayı ortadan
kalkmaz..
TEDBİR' aldım 'TAKDİR'dendir Diye.!. 'SEYR’eyledim
'TAKDİR’i mi, 'İMAN' ettim 'KADER'ime, 'BAĞIŞ'ım
bir 'SÖZ'dür, 'AZAB'ım bir 'SÖZ'.. 'BEN
DİLEDİĞİMİ YAPARIM'.!.Diyene.! HU.!
olarak bizden sızanlardan yazdığım sadece
'ALLAH VEKİL' düşüncesinin açığa çıkışından
başkası değildir.. 'ALLAH'ı Vekil tutarak
her 'OLAY'da 'TEDBİR'imi almış olmam sadece
Allah'ın 'TAKDİRİ' ile 'OL'duğunu ve 'DIŞ'sallıktan
yani dışardaki 'TANRI'lardan medet
'UMMAMA'yı
'İDRAK' ederek 'GÖR'memden dolayıdır..
İyi anlaşılmalıdır ki 'KUL'
sorumluluk doğuran 'FİİL'leri sadece 'İRADE'
edendir, kesinlikle 'YARADAN' değildir..
'TEK' yaradan vardır 'O' da 'ALLAH'dır..
Fakat Kişi 'Dış'sal 'Ben'likli 'Nefs'ani
olarak yaşayıp ortaya çıkardığı 'FİİL'lerinden
dolayı 'Hakikat'inden uzaklaşırsa.!
dışındakilerden 'Medet' umar hale gelir,
alıştığı, yaşadığı Sistem, Dünyası, artık
onun için önemli olur.. Her şeyin en iyisini
yapmaya, yaşamaya gayret eder sadece bu
Dünya, bu boyut için.. 'İÇ'selliğine doğru
'YOL' alarak 'ÖZ'ünle Muhatap ve Muhabbet
içerisinde olamadığı sürece de, kesinlikle
'ALLAH'a 'YAKIN' olamaz.. Bu durumda da
zaten 'KADER'e 'İMAN' hiçbir zaman
anlaşılamıyacak demektir.. Böylece Kişi
Nefsinden çıkan Fiillerle bazen Mutlu bazen
Mutsuz sadece bu Boyutda, bu Dünya da
bırakacakları peşinde meşgul olarak vaktini
doldurup geçip gider..