muradlog1emre

yansimalar

  'GARİB'ler Herkesi 'SEV'erler..şmanlıkları Kinleri 'YOK'lardır.

  'KİMSE'yi 'HOR' görmezler..‘O'nları Hiçbir Kalıba oturtamassınız.

  'AYKIRI'dırlar,'HARBİ'dirler,'MAHZUN'durlar,'AZINLIK'tırlar.

   'DIŞındaki her'ŞEY' den "UZAK"laşarak "GURBET"i 'SEÇ'erler.

    'MADDE' değer ifade etmez 'O'nlar için, Çünkü 'O'nlar 'GARİB'dirler.

log1

'İNSAN'ların yaşadığı AN’lar itibariyle karşılaştığı her 'KİŞİ'nin bir amaç doğrultusunda hizmet verdiğini 'ANLA'ması çok önemlidir.. Eğer ki karşılaşılan kişilerden bazılarının 'SEN'in yapına ters olan ve sende açığa çıkmamışları 'ZOR'laması gibi bir durumları varsa Seni sıkacak, üzecek, 'SIKINTI'ya uğratacak hallere yönlendiriyorsa işte 'O' 'KİŞİ'leri 'SAKIN' kaçırma! 'O' kişileri daima yanında tutmaya çalış!!!

log1

'İNSAN'ların dışarıda her ne ise onu görüp 'HAYRAN' kaldım dediği her şeyin sebebi kendinde, 'ÖZ'ünde olanını açığa çıkaramaması sonucu gördüğüne 'HAYRAN' kalmasıdır.

Aşağılık 'İNSAN'larla yakınlaşmaktan kaçın, onlar ki yapmacık 'SEVGİ'lerini gösterip içlerinde 'KÖTÜ'lüğü saklarlar. Onları hoşnut tuttuğun sürece sana 'SEVGİ' duyarlar, verici olmaktan geri kalırsan sana 'ZEHİR'lerini akıtırlar.

Onlar,bu 'DÜNYA' hayatının dış yüzünü bilirler,'AHİRET'ten ise hep 'GAFİL'dirler.

Ey bu yazılanlara muhatap olan ismi İNS-AN olan yaratılmış 'KUL'! İsimler tecellisi olarak ilk müşahede makamı !'ALLAH'ın kuluna mevcut ismiyle tecelli etmesidir.'ALLAH'ın kuluna 'VAHİD' ismi ile yaptığı tecellisine mazhar olan bir 'KUL' için kuldaki kulluk ismi kalkar. Onun için Allah ismi sabit kalır. Eğer kişi kendi Benliğinden de geçerse bu geçişten sonra Allah isminde ona tam Beka hali verilir.(Beka Billah)  Bu 'SIR'ra Dikkat!!!

Kişi, var olan Allah imiş O’nunla birlikte bir şey yok imiş, cümlesi ile ifade edilen mananın gerçekliğini anlar. Her neye bakarsa o baktığı şeyden önce Allah’ı görür. “Allah’ın Veli kullarına korku yoktur ve onlar mahzun da olmazlar” ifadesi ile de “Allah sizi de yaptığınız işleri de yarattı” manasına vakıf olur.

Biline ki kişi kendisinden başkasının sıfatları ile sıfat alamaz. Ancak bir şeyi kendine has şekli ile bilebilir ve bir 'KIYAS' yoluna giderek anlatılan şeyi 'ÖZ'ünde bir ölçüye vurabilir.

Onlar, ancak 'ZAN'na ve 'NEFİS'lerinin çektiğine tabi olurlar. Halbuki kendilerine gerçek bildirilmiştir. “İnsan için kendi çalışmalarının getirisinden başka bir şey yoktur.” Ayeti ile de kişi sadece kendi yaptıklarının kendisini kurtaracağını görür, anlar.

Bizler boyut itibariyle bu dünya sisteminde belli bir amaç doğrultusunda yaratılmışlar olarak belli bir zaman diliminde yaşamamıza devam etmekteyiz. Zaman dilimi bizler için var sadece. Oysa gerçek boyuta geçiş yaptığımızda anlayacağız ki bu boyuttaki zaman diliminin hiçbir değeri yok. Bu boyutta uzun seneler yaşam süremiz meğerse saniyelerle ifade edilirmiş. Sınırsız yaşama geçildiğinde eee bu durumda ne yapacak kişi? Orasına da herkes kendisi karar versin. Biz yazımıza devam edelim.

Bu dünya boyutu sisteminde tabii ki ANA SİSTEMİ okuyanlar zaman içinde çıkmış ve son olarak da Hz. Muhammed bu sistemi en iyi okuyanlardan olmuş, bize gerçek sistemi anlaşılır şekilde anlatmaya çalışmıştır. Buraya kadar her şey normaldir.

Kişi bazında herkes veri tabanına göre anladıkları kadarıyla yaşamlarında adına ibadet denilen çeşitli tapınma yollarına başvurmuşlar, Sanki bir ilah Tanrı varmış da onun gönlünü nasıl hoş ederiz de öteki boyutta bir Cennet’e kapak atarız düşüncesi ile çeşitli tapınmalarına devam etmişler ve devam etmekteler. Tabii ki bizler de sistemden okuyabildiklerimizi sizlere anlatarak bir nebze biz de yaradılış amacımıza hizmet etmekteyiz.

Allah her şeyi dilediği zaman, ona sadece 'OL' der ve 'O' da hemen oluverir ile kalem yazdı, mürekkebi bile kurudu. Bu ikiliyi dikkatlice incelememiz gerekir.

Dünya boyut sistemi bir anda yaratılmış olup sonu da belli iken 'ALLAH' sistemi ise sınırsızlık,Sonsuzluk,'ZAMAN'sızlıktır.Bizler bu boyuta uygun bir görme ve gördüklerimizi çözebilme kapasitesi ile yaratılmışken aramızdan bazıları'Ana-Sistemi' görme ve okuma kapasitesi ile yaratılmışlardır.Doğumu ve ölümü belli olan her şey 'Ana-Sistem'de bir 'AN'da 'OL' emrine muhatap olmuş amaca göre yaratılmış 'KUL'dur.Her ne için yaratılmışsa ona hizmet eder.Ta kendini tanıyana kadar ki,bu hangi yaşlarda başlarsa başlasın 28-30 yıl gibi bir zaman dilimidir.

Diyelim kişi kendini 18 yaşında tanımaya başladı. Özünü sorgulamaya, sistemi anlamaya, neyim, kimim demeye başladı. 46-48 yaşlarına kadar ancak kendini yetiştirebilir, geliştirebilir. Ne kadar erken yaşlarda başlarsa nasibi ölçüsünde Ana Sistem yani öteki boyutla ilgili geçiş dönemine 'O' nispette yakınlaşma olur.Bu konuyla ilgili daha çook yazacaklarım ve anlatacaklarım var.

Allah nasip etmiş ola.

Allah sizleri her daim özüyle muhatap olan sevgi ile her şeye yaklaşıp geçici dünya menfaatlerinden sıyrılıp BİRLİK ŞUURU, anlayışı ile her şeyi güzel gören 'İNS-AN'lardan eylesin…

    ANASAYFA        RAMAZAN-YANSIMALARI