|
|
Değerli Dostlar daha önceki
yazılarımda 'BEYN'den bahsetmiş ve
özellikleri hakkında kısa kısa anlatımlar
yapmıştım.. Bugün de 'BEYN'in
Anatomisi ve faaliyetleri
hakkında, hatırlatma babında ! yazmak istiyorum.
'İNSAN' varlığındaki tüm 'OLUŞUM'lar, 'KİŞİ'lik
özellikleri, 'BEYN’in eseri olarak ortaya
çıkar.'BEYN'in
Anatomisinden kısaca bahsedecek olursak;
'BEYN'i
kabaca beyin kabuğu (korteks) ve korteks
altı yapılar olmak üzere ikiye
ayırabiliriz. Korteks tüm şuurlu
aktivitelerin, yanii algı, düşünce, davranışların,
oluştuğu
yerdir. Korteks altı yapılar (omurilik
soğanı, köprü, orta ve ara beyin, beyincik)
ise denge, hareketlerin koordinasyonu,
duyuların algılanması ve yukarı merkezlere
iletim gibi görevlerinin yanında, solunum,
dolaşım ve uyanıklık merkezleri gibi hayati
merkezlerin bulunduğu yerdir.
'BEYN' makroskopik olarak
kıvrımlardan oluşmuş üç boyutlu bir yapıdır.
Bu kıvrımlara 'GİRUS' denir ve her girus
farklı işlevleri olan hücre topluluklarını
barındırır. Bir alt boyuta inersek, beyinde
insanın sahip olduğu her özellik için ayrı
bir merkez (hücre topluluğu) vardır.
Anatomide bu merkezler rakamlarla ifade
edilir. Örneğin 4,6,8. bölge istemli hareket
merkezidir gibi.. Ayrıca
'BEYN' sürekli çalışır
vaziyette, yeryüzünde en gelişmiş
bilgisayarların bile ulaşamadığı bir
kapasite ile yüzmilyonlarca bilgi birimini
değerlendirir.. Beyne ancak mikroskopik
boyutta bakarsak, bu durumu
değerlendirebiliriz..
İnsan 'BEYN'ini meydana
getiren sinir hücreleri.! 'NÖRON' (Neuronum)
diye isimlendirilir.'NÖRON'lar bir gövde ve
ona bağlı birden çok uzantıdan oluşmuş özel
bir hücre tipidir. Birbirlerine 'SİNAPS' adı
verilen bir bağlantı noktasında bağlanırlar
ve bilgi akışı ya da iletim diye bildiğimiz
olay burada gerçekleşir. Her 'NÖRON' kendine
özgü bir kimyasal madde üretir.(nörotransmitter).
Bu kimyasal maddelerin yapıları ve işlevleri
farklıdır. 'NÖRON'un gövde kısmında bulunan
nörotransmitter sinaps boşluğuna
salındığında bir dizi kimyasal ve
elektriksel reaksiyon gerçekleşir. İkinci
'NÖRON'un hücre zarına bağlanan
nörotransmitter, hücre zarında elektriksel
yük değişikliklerine neden olur. Bu
elektriksel yük değişiklikleri o 'NÖRON'un
uyarılmasına, basitçe bildiğimiz anlamda
mesajı almasına neden olur. Böylece beyinde
bioelektrik prensiplere dayanan bir bilgi
akışı modeli oluşur. Herbir 'NÖRON'un on
binlerce 'NÖRON'la iletişim kurmasıyla
oluşan bu iletişim ağları, 'ÖĞREN'me,
'HAFIZA'ya alma, 'VERİ'ler arasındaki
ilişkiyi ortaya çıkarma, 'SENTEZ' ve
'ANALİZ' kapasitesine sahiptirler ve her
'BEYN'de farklı olan bu dizilim modeli, yani
'BEYN'deki biyoelektrik kanallarının
dizilimi (nöronal ileti ağları ) bireyin
kişiliğini çizer. İşte bu dizilim ve
bağlantı modeli 'BEYN'in 'PROGRAM'ı diye
ifade edilir.
Öyle ki duygu dediğimiz,
çoğu zaman 'RUH'a atfedilen özellikler dahi
'BEYN'de oluşmakta daha
doğrusu 'algılanmakta'dır.
'BEYN'in hipotalamus ve
singulat girus olarak adlandırılan iki
bölgesi duygu denen karmaşık olayların vuku
bulduğu yerdir.Bu bölgelerdeki kişiye özgü 'NÖRON'al
dizilim ve bağlantılar, olaylar ve durumlar
karşısında hissedeceklerimizi belirler.
Bunun davranış olarak açığa çıkış merkezi
ise kortekstir.
Kısaca toparlayacak
olursak
'BEYN'
ilk temel programlamaya 'ANA' 'RAHİM'de iken
maruz kalır ve 'ANATOMİ'k gelişmesini
doğumdan sonraki bir yıl içinde tamamlar.
'NÖRON'lar
ile onların uzantıları olan 'AKSON' (Neuritum)
ve Dendritlerin birbirleriyle bağlantıları
doğumdan önce her
'BEYN'de
farklı bir biçim alır. Bu model, doğumla
birlikte kesinleşir ve bireyin ömrü boyunca
hiçbir değişikliğe uğramaz. İşte her
birimizin yeteneklerini.!
'BEYN'deki
bu biyoelektrik kanallarının oluşturduğu
Nöronal
bağlantı modelleri belirler. Her bireyin
düşünce, anlayış biçiminden, acizlik,
beceriklilik, zeka gibi tüm yeteneklerine
kadar her şeyin temeli, ana rahmindeyken,
normal şartlarda bir daha değişmemek üzere
belirlenmiştir. Tüm yaşam süresince, her
birimiz, bu
'BEYN'
'PROGRAM'ımızın eseri olacak şekilde ve
kapasitede düşünür, 'HİS'seder, 'ÖĞREN'ir,
'SEVER', 'KIZAR', 'ÇALIŞIR', kısacası 'YAŞAM'ımızı
sürdürürüz.!. Önemli 'OL'an her ne için
yaradılmış isek onu Anlayabilmemiz,
Beynimizin programının dahilinde 'KENDİ'mizi
geliştirmemizdir..'KENDİ'
becerilerimizi,Anlayış biçimimizi,zeka
durumumuzu,Kapasitemizi 'BİL'diğimizde artık
kimse ile kıyaslama durumu oluşmıyacak.!.Sadece
Kendimizdeki 'OL'anla yaşamımızı sürdürecek
herAN 'ŞÜKR'hali ve her gelene 'EYVALLAH'
ile 'MUTLU' bir yaşamımız olacaktır..
|
|
|