muradlog1emre

yansimalar

Karanlikda birAN “DOST”lar “MECLİSİ”nde “CEM” Eyledim,

“EDEB” Üslub ile “HAL” Eyledim,

Nice nice “SIR”lara Vakıf “OL”up “DEM” Eyledim,

Kare Kare resim çekip “SEYR” Eyledim,

Bu “SIR”dan sızanları herkese “SEBİL” Eyledim,

ANLA”yanlar çıkmadı “İNANAN”lar hala  “İMAN” peşinde,

“KUL MURAD” derki be “HEY DOST” Hala neyin peşindesin,

İNAN”makta neden hala “İMAN”sızlık edersin.

Hey! 'SEN'!

İyi 'ANLA'maya, 'OKU'maya çalış, 'GÖR'düklerini.!.

   

       Değerli 'DOST'lar.!. Bu yazımda yukardaki başlığı yazınca 'SENE'ler önce 'SİZ'lere anlattığım bir 'HİKAYE'yi hatırladım ve sizlere tekrar anlatmak istedim. Bu hikaye 'O' anlattığım 'SENE'lerde sizlere 'NELER' 'İFADE' etmişti?? 'BİL'emiyorum.! ama geçmiş yıllarda sizlerle yaptığım 'MUHABBET'lerde, 'SİZ'lere 'ASTROLOJİ'(Kader ilmi) ile ilgili anlattıklarımın ne kadarını 'ANLA'dığınızı 'KENDİ'nize tekrar sorarak, ne nispette kendinizdeki güzellikleri ortaya çıkardığınızı bu hikayenin anlatımı ile anlayabilirsiniz. Şimdiye kadar yaşadığınız olaylar karşısında 'O' An Eyvallah  mı dediniz, Ya da Elhamdulillah mı? Ya da hiç bir şey ifade etmedi de sadece sanki başkalarını ilgilendiriyor gibi mi davrandınız?Sonuç Yaşadığınız 'AN'daki 'OLAY'ların, 'YAŞANILAN'ların 'ALLAH' ın dilemesi 'OL' demesi sonucu olduğunu 'ANLA'yabildiniz mi?? Öğrendiklerinizi 'KENDİ'niz için mi öğrendiniz yoksa 'NEFS'iniz için mi?? Aşağıda 'OKUyacağınız Bu hikayeyi sizlere ilk 'TANIŞ'tığımda istisnasız herkese anlattığım kesin..Hikayemizi 'OKU'yunca belki daha iyi Hatırlıyacak ve yapılan her ne ise onu sadece yapmak gerekliliğini.!.'BİL'erek.!.belki bundan sonra yapacaksınız..Sadece 'KUL' bilinciyle.!..'O''AN'ı yaşıyacak.!Bu ister ibadet 'OL'sun ister yaşantınızdaki herhangi birAN olsun 'YORUM'suz yaşamaya çalışıp  'MUTLU' 'OL'acaksınız.. Eğer yaptığınız ne olursa 'OL'sun ona 'YORUM' katarsanız sonucu sadece Dedi-Kodu boyutu ile kalacak..'O'AN'ı değerlendiremeden geçip gitmiş olacaktır dikkat.!

       Bu zamana kadar çoğunluk Öğrendim, Bildim, artık Anladım, ilim sahibi oldum diyerek bilmişlik taslamadı, hatta bilakis 'ANLA'yamamaktan şikayetci oldunuz. Mutlaka bir bilenin üstünde daha iyi 'BİL'en vardır düşüncesi ile en iyi 'BİL'en 'ALLAH'dır düşüncesinin Edep Hali ile hep öğrenme durumu sizlerde hasıl oldu. Mutlaka Yaradan her Yarattığı 'KUL'u ayrı bir meziyette, özelliklerde yaratmıştır. Kişi önemli olan kendindeki 'KUL'luğunu 'BİL'meli Kendini 'TANI'malı Sadece 'KUL'luğunu yaşıyarak herAN 'ALLAH ile cilveleşebilir 'HAL'e gelebilmelidir. Bizim anlatmak istediğimiz baştan beri budur.Sizlerin çoğunluğun beceremediği husus bu düşünce.Yapılanların 'KUL'luğunuzun sonucu 'OL'duğunu 'ANLA'yamamak.Belki yaradılış olarak 'ŞAKİ' belkide 'SAİD' olabilirsiniz..Ne değişir..'NAR'ıda 'HOŞ' 'NUR'uda.. Artık bundan sonra ne yaparsak yapalım sadece 'KUL'luk bilinci ile yaşamımıza devam edelim.Bu hikayenin ilk baştan beri sizlere 'ANLA'tmak istediği de buydu zaten.. Başlıyalım Hikayemize....

          'AN' içindeki bir'AN'da, Yaratılışı gereği belli, bir 'Kadim Bilgi' ve beceri ile yoğrulmuş tasavvuf ehli bir 'ZAT' varmış. Bu 'ZAT'ı-Muhterem 'Kader İlmine vakıf, 'YARADILIŞ' ve 'İSTİDAT'la belli bir 'OLGUN'luğa 'ER'iştiğinde 'ÖZ'ünden gelen 'İLİM'in dile gelmesi ile başlamış 'Kader İlmini' 'ÖĞRET'meye.

       Gel zaman, git zaman bayağı kişiler Kader İlmini 'TAKLİD'en 'YÜZEYSEL'de olsa öğrenmişler, etraflarına, çoluk çocuklarına anlatarak vakitlerini hoş olarak neşe içinde geçirmişler. Hatta nerdeyse her kişinin Said mi Şaki mi olduğunu bile bildiklerini zannetmişler. Bu ilmi öğrendikleri zatla irtibatı hiç kesmemişler. Hep 'SEVGİ-SAYGI' hürmet çerçevesinde birlikte yaşamaya devam etmişler.

         Tabi bazı sivri zekâ olan kişiler Bedenselliğin de verdiği dürtü ile bu 'ZAT'ı merak edip bu zatın da 'KADER'ini 'OKU'maya çalışmışlar.'O'An itibariyle Duygularının aşırı tepkimesi, Kader İlminin verdiği hoşluk, ve de kendi 'ZAN'larıyla zatın 'SAİD' olduğu kanaatine varmışlar.'O'An ki bilgileri gereği 'GÖNÜL'leri mutmain olmuş ve herkese de bunu 'BAL'landıra 'BAL'landıra anlatmışlar Tabi, başka ne yapabilirlerdi ki?

         Zaman geçmiş yaşam içinde Kader İlminin değeri ayağa düşmüş, çünkü artık önüne gelen, her şeyi çok bildiğini zannetmeye başlayanlarla çoğalmış. Bu İlmi her köşe başında satanlar çoğalınca ortaya da Bilgi kirliliği saçılmış. Hakiki manası unutulmuş dedi-kodu boyutu ortaya çıkmış. Tabii yine bu 'ZAT'ın yanına gidip gelenler bu köşe başlarından öğrendikleri güya yeniliklerle tekrar zatın Kaderine bakmaya yeltenmişler. Acaba Said mi, Şaki mi deyip kendi 'TANRI' anlayışları ile 'ZAT'ın 'ALLAH' ile olan aşkını değerlendirmeye kalkmışlar. Bir de ne görsünler: Kendi 'TANRI'larının kitaplarına göre bu zat Şaki olmasın mı? Oysa seneler önce Said olarak Kaderini Okumuşlardı.. Hemen pişmanlık ve şüphe ile 'ZAT'tan uzaklaşmaya veya 'YAKIN' olsa da 'DİNLEMEME'ye başlamışlar. 'ÖZ'ü itibariyle 'ALLAH-AŞK'ı ile her'AN' 'BİR'likte olan 'ZAT', bu 'TANRI' anlayışlı 'KİŞİ'lere şöyle bir seslenişte bulunmuş: Belki akılları başlarına gelir diye..

      Ya HU size ne benim 'ALLAH' ile 'ALLAH’ın benim ile olan 'CİLVE'leşme mize.'O' ister 'SAİD' yapar 'AN' itibariyle ister 'ŞAKİ' yapar 'AN' itibariyle der. 'Siz' kendi 'TANRI buyruklarınıza uyarak yaşamanıza devam etsenize!

   Tabii ki burada 'TANRI' buyruklarınıza uyarak yaşamayı da yanlış değerlendirmeyin. Eğer Kişi 'KUL'luk bilinci dışında bir düşünce ile yaşam sürüyorsa 'O' kişi 'BEDEN TANRI'sının emirleri doğrultusunda hareket ediyor demektir.Yanii 5 Duyu organlarının elverdiği ölçüde her olayı değerlendirebilir 'ANLAM'ı ortaya çıkar. 'BAGIRSAK BEYN' düşüncesi.!.Kişinin olaylara bakışını hep yeryüzü olarak 'ARZ' olarak tamamen Bedenselliğe dönük olarak algılar ve kendine göre bir emir komuta sistemi ile yaşamına devam eder..ki 'O' dahi 'KUL'luğunun getirisi dahilinde..
   

    ANASAYFA         RAMAZAN-YANSIMALARI